Sultan Mehmet Çelebi Han
Sultan Mehmed, 1387-1421 yılları arasında Osmanlı Devleti’ni idare etti.
Babasının ölümü üzerine başlayan taht kavgaları yüzünden kardeşleriyle savaşmak
zorunda kaldı. Fetret Devri denilen şehzâdeler arasındaki saltanat kavgasına
son vererek 1413 yılında 26 yaşında tahta geçti.
Çelebi Sultan Mehmed, babasından sonra bozulan Anadolu Türk Birliği’ni yeniden kurarak bir bakıma Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu olmuştur. Çok ciddi ve kararlı bir kişiliği vardı. Yakın çevresinde olduğu kadar, ülke dışında da bu kişiliği güven sağlamıştır. Çok iyi silah kullanır. Savaşta en ön saflarda çarpışır, ordusunun daima güvenini kazanırdı. Sakin bir kişiliği vardı. Güçlü bir inanca sahipti. Yoksullara yardım etmeyi çok severdi. Bursa’da çok büyük imar faaliyetlerinde bulunmuş, camii, medrese, imaret ve kendisine de bir türbe yaptırmıştır.
İri yapılı idi. Güler yüzlüydü. İnce uzun ve çatık kaşlı, koyu elâ gözlü idi. Göğsü yassı ve güçlü ve koç burunlu idi. Gerdanı uzundu. Aydınlık bir çehresi vardı. Dengeli bir çeneye, etli ve güçlü ellere sahipti. Bakışları şahin, davranışları arslanın ki gibi idi. Öfkesini dizginlemesini iyi bilirdi. Sert karakterli idi. Sarığı sade çatma kumaştandı. Kendisine bu sarık çok yakışırdı. Sadece üsküfün yukarısı görünürdü, alt kısmı tülbent ardında kaybolurdu. Kaftanları parlak kumaşlardandı
Çelebi Sultan Mehmed, babasından sonra bozulan Anadolu Türk Birliği’ni yeniden kurarak bir bakıma Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu olmuştur. Çok ciddi ve kararlı bir kişiliği vardı. Yakın çevresinde olduğu kadar, ülke dışında da bu kişiliği güven sağlamıştır. Çok iyi silah kullanır. Savaşta en ön saflarda çarpışır, ordusunun daima güvenini kazanırdı. Sakin bir kişiliği vardı. Güçlü bir inanca sahipti. Yoksullara yardım etmeyi çok severdi. Bursa’da çok büyük imar faaliyetlerinde bulunmuş, camii, medrese, imaret ve kendisine de bir türbe yaptırmıştır.
İri yapılı idi. Güler yüzlüydü. İnce uzun ve çatık kaşlı, koyu elâ gözlü idi. Göğsü yassı ve güçlü ve koç burunlu idi. Gerdanı uzundu. Aydınlık bir çehresi vardı. Dengeli bir çeneye, etli ve güçlü ellere sahipti. Bakışları şahin, davranışları arslanın ki gibi idi. Öfkesini dizginlemesini iyi bilirdi. Sert karakterli idi. Sarığı sade çatma kumaştandı. Kendisine bu sarık çok yakışırdı. Sadece üsküfün yukarısı görünürdü, alt kısmı tülbent ardında kaybolurdu. Kaftanları parlak kumaşlardandı