Sultan III. Ahmed

Sultan III. Ahmed, yirmiüçüncü padişah olarak Ağustos 1703’de Osmanlı tahtına çıktı. Annesinin desteği ile iyi bir eğitim almış, zeki bir şehzade idi. Çocukluğu rahat bir şekilde geçtiği için devlet işlerini yakından takip edebilmiş, devlet idaresi hakkında da bilgi sahibi olmuştu.

Avrupa siyasi gelişmelerini incelemiş, daha yakın bilgi almak için bazı devletlere daimi elçiler göndermişti. Avrupa kültürel gelişmelerini getirttiği kitaplarda araştırmıştı. Matbaanın önemini kavramış, yazılı eserden basılı esere geçiş olan ilk matbaayı İbrahim Müteferrika’ya kurdurmuştu. Sadrazamlık görevine İbrahim Paşa’yı getirmiş, kızı ile evlendirerek kendine damat da yapmıştı.

Sultan III. Ahmed, yaradılıştan ince ruhlu ve güzel sanatlara meraklı idi. O da ataları gibi iyi bir hattat olarak yetişmişti. Topkapı Sarayı kapısı karşısında kendi adı ile yaptırdığı çeşmenin, yapılış tarihini belgeleyen kitabedeki hat yazısını kendisi yazmıştır. Aynı zamanda da iyi bir şairdi ve şiirlerini "Necib” mahlası ile yazmıştır. Saltanatı süresinde 4 ayrı kuran yazdığı da bilinmektedir. Devletin müesseselerinde reform yapılması gerektiğine de inanmış, bunun yıllardan beri yapılmadığı için Avrupa’dan geri kalındığını, felaketlere uğranıldığını savunmuştur.

Tarihimizde 1718-1730 tarihleri arasında geçen döneme "Lale Devri” denilmektedir. Zevk ve sefa ile geçen devir olarak da ifade edilir.

Sultan Ahmed, ince, narin yapılı, açık tenli, açık yeşil gözlü ve gür sakallı idi. Topkapı Sarayı’nda ve Yeni Camii içinde de iki kütüphane kurdurmuştu. Su sıkıntısı çekilen İstanbul’da büyük su bendini yaptırmıştı.


IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.