Fatih Sultan Mehmet Han
Sultan II. Mehmed, yedinci padişah olarak
Osmanlı tahtına çıktı. (1451-1481) yılları arasında Osmanlı Devleti’ni idare
etti. Edirne’de dünyaya gelmiştir. Çok yönlü bir kişiliğe sahiptir. Üstün
zekâsı küçük yaşlarda ortaya çıkmış. Çok iyi hocalardan ders almıştır. Çok
yönlü olarak aldığı eğitim ile Türkçe’den başka, arapça, farsça, yunanca ve
slavcayı da okur ve yazardı. İyi bir şairdi. Babasının tahtı bırakması ile kısa
bir süre devlet idaresini ele almış, içinde bulunulan olaylar sebebi ile tahtı
babasına bırakmıştı. 1451 de babasının ölümünden sonra devletin idaresini
tekrar eline almıştır.
Daima öğrenmeyi amaçlayan, iyi bir kişiliğe sahip olduğu gibi iyi bir kumandan,
güçlü bir devlet adamı ve devrine kıyasla çok açık fikirli, geniş kültürlü
Batı’ya çok yakın bir hükümdardı. İlim adamları ile çok yakın ilişki içinde
bulunmuş, ülke içinde ilmin gelişmesini sağladığı gibi, Batı’dan da sanatçıları
getirerek, Doğu ve Batı medeniyetinin kaynaşmasını sağlamıştır.
En büyük isteği İstanbul’u almaktı ve bunu da çok genç yaşta başararak,
Ortaçağ’dan Yeniçağ’a geçişi sağladı. Kendi dönemine kadar devam eden örf anene
ve gelenekleri, saltanat usulü kuralını kurarak devlet idaresine yeni bir düzen
getirdi. Osmanlı Devleti’nin dünya devleti olması için her fırsatı
değerlendirdi.
Devletin merkezî bir idare, otorite ile yönetilmesini sağlayacak en önemli
tedbirleri aldığı gibi uygulamaya koyduğu kanunnâmeleri ile de devletin
devamlılığını sağladı. Kendinden önceki kanunlarıda "Kanunnâme-i Âli Osman”
adıyla topladı.
Yapılı ve güçlü bir bedeni vardı. Yuvarlak çehresiyle arslanı andırırdı.
İhtiyatlı ve zeki, çatık kaşlı idi. Üstün zekâsı kara gözlerinde kıvılcım gibi
parlardı. Koç burunlu, sarımsı pembe bir çehresi, uzunca bir çenesi, sivri bir sakalı
ve ince, nazik dudakları vardı. Göğsü yassı, boynu uzun ve kuvvetli idi. Güçlü
kasları vardı. Sarığı dedesi Çelebi Sultan Mehmed’in ki gibi idi. Bu kıyafeti
de daha sonraki Padişahlara da örnek olmuştur.